Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

0
Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

Garip ama şaşırtıcı derecede yaygın bir deneyimdir: Kendi ağzınızın tadından tiksinmek. Peki, ağzınızdaki bu ani acı tadın sebebi ne olabilir? Ciddi bir durum olabilir mi?

Bir aile hekimi, ağzınızda acı bir tat olmasının 10 olası nedenini, bundan nasıl kurtulabileceğinizi ve ne zaman bir doktora başvurmanız gerektiğini paylaşıyor.

Ağızda Acı Tat Nedenleri

Ağzınızda acı, keskin bir tat olmasının birçok nedeni vardır. İşte en yaygın olanlarından bazıları.

1. Susuzluk (Dehidrasyon)

Eğer ağzınızın tadı kötüyse, uzmanların ilk kontrol etmeniz gerektiğini söylediği şey hidrasyon seviyenizdir.

“İnsanların ağızlarında kötü bir tat olmasının en yaygın nedenlerinden biri yeterince sıvı tüketmemeleridir,” diye açıklıyorlar. Bu sorun yaşlandıkça daha da kötüleşir — ve bunun tek nedeni susuzluk tepkimizin zayıflaması değildir.

“Susayıp susamadığımızı düşünmemeyi öğreniyoruz,” diye belirtiyor uzmanlar. “Gün içinde bir şekilde idare ediyor ve çocukken aldığımız küçük sinyallere dikkat etmiyoruz.” Bu davranışı değiştirmek, ağzınızdaki acı tattan kurtulmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir.

2. Ağız Sağlığı Sorunları

Ciddi diş çürükleri, enfeksiyonlar, apseler ve hatta ağız kanserleri bile ağzınızda hoş olmayan acı bir tada neden olabilir.

“Birçok insan maliyetli olabileceği için diş sorunlarıyla ilgilenmeyi erteliyor. Ancak düzenli olarak bir diş hekimine görünmek gerçekten önemli,” diyor uzmanlar.

İyi bir ağız hijyeni de aynı derecede önemlidir.

“Dişlerinizi düzgün fırçalamamak ve diş ipi kullanmamak, ağzınızda plak ve bakteri birikmesine izin verir, bu da size kötü bir tat bırakabilir,” diye devam ediyorlar. Bu yüzden günde en az iki kez dişlerinizi fırçaladığınızdan ve en az bir kez diş ipi kullandığınızdan emin olun.

3. İlaçlar

Acı tat ve ağız kuruluğu, aşağıdakilerin yaygın yan etkileridir:

  • Reçeteli ilaçlar
  • Reçetesiz satılan ilaçlar
  • Vitaminler
  • Takviyeler
  • Baş ve boyun kanserleri için radyoterapi

Eğer ağzınızdaki kötü tattan bir ilaç veya tedavinin sorumlu olma ihtimali varsa, doktorunuzla konuşun.

4. Burun Tıkanıklığı

İster bir sinüs enfeksiyonu ister mevsimsel alerjiler, soğuk algınlığı veya COVID-19 ile mücadele ediyor olun, burun tıkanıklığı tat alma duyunuzu olumsuz etkileyebilir. Bu kısmen iltihaplanmadan, kısmen de koku alma duyumuzun tatları nasıl algıladığımızı etkilemesinden kaynaklanır.

“Burun tıkanıklığı, burnunuz yerine ağzınızdan nefes almanıza neden oluyorsa özellikle sorunludur,” diye açıklıyor uzmanlar. “Ağızdan nefes almak, dilinizin ve ağzınızın kurumasına neden olur, bu da acı hissini artırır.”

Ve acı bir tesadüf olarak: Antihistaminikler ve dekonjestanlar da bu hoş olmayan tada neden olabilir!

5. Asit Reflü

Eğer daha önce mide yanması yaşadıysanız, ağzınızda kötü bir tat bırakabildiğini bilirsiniz. İyi haber şu ki: Genellikle evde reçetesiz antiasitler ve diyetinizde yapacağınız küçük değişikliklerle tedavi edilebilir.

“Yemekten hemen sonra yatmayın,” diye tavsiye ediyor uzmanlar. “Mideniz ne kadar şişkin olursa, asidin midenizden yemek borunuza ve ağzınıza sıçrama olasılığı o kadar artar. Yatağınızın başını yaklaşık 10-15 cm kadar kitap veya bloklarla yükseltebilirsiniz. Bu şekilde yerçekimi düşmanınız değil, dostunuz olur.” Yatağınızı ayarlayamıyorsanız, bunun yerine bir reflü yastığı kullanmayı deneyin.

Eğer düzenli olarak asit reflü yaşıyorsanız, bir doktora görünün. Mide yanmasından daha yoğun tedavi gerektiren gastroözofageal reflü hastalığınız (GERD) olabilir.

6. Enfeksiyonlar

Ağzınızda kötü bir tat bırakabilen tek durumlar diş ve üst solunum yolu enfeksiyonları değildir. Diğer yaygın nedenler şunlardır:

  • Ağız pamukçuğu: Ağız veya dildeki mantar enfeksiyonları ağzınızın tadını bozabilir. Ayrıca dilinizde beyaz lekelerin ortaya çıkmasına neden olur.
  • Böbrek enfeksiyonu: Eğer ağzınızdaki acı tadın metalik bir niteliği varsa, bu, atık ürünleri filtreleyen böbreklerinizin bir enfeksiyon nedeniyle zorlandığı anlamına gelebilir.
  • Hepatit: Karaciğeriniz iltihaplıysa, toksinleri vücudunuzdan filtrelemede o kadar iyi bir iş çıkaramaz. Amonyak tadı, hepatit ile mücadele ettiğinizin bir işareti olabilir.

7. Sigara İçmek

Ağzınızdaki o acı tadı, sigarayı bırakmak için uzun nedenler listesine ekleyin. Sigara içmek şu yollarla ağzınızda kötü bir tat bırakabilir:

  • Hem tükürüğünüze hem de ağız dokularınıza zararlı kimyasallar ekleyerek
  • Tat tomurcuklarınıza zarar vererek genel tat alma duyunuzu körelterek
  • Tükürük üretimini azaltarak bu kimyasal tahriş edicilerin daha uzun süre kalmasına izin vererek
  • Diş eti hastalığı, ağız kokusu (halitoz) ve diş çürüğü gibi diş sorunlarına neden olarak

Sigarayı bırakmak sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Ama bu kolay olduğu anlamına gelmez. Alışkanlığı bırakmaya hazır olduğunuzda, bir doktorla konuşun. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır.

8. Hormonal Dalgalanmalar

Östrojen veya progesteron seviyeleriniz değiştiğinde hem tat hassasiyetinizi hem de tat tomurcuklarınızın yenilenme hızını değiştirebilir. Sonuç olarak hem hamilelik hem de menopoz bazen istenmeyen bir “ıyy” hissine eşlik edebilir.

9. Yaşlanma

Yaşlandıkça hem koku hem de tat alma duyunuz değişir — susuzluk mekanizmanız da öyle. İşleri daha da karmaşık hale getirmek için, vücudunuzun sudan oluşan yüzdesi de azalır, bu da susuz kalmayı her zamankinden daha kolay hale getirir.

Evde Uygulanabilecek Çözümler 🏡

Nedenine bağlı olarak, ağzınızdaki o acı tadı kendiniz hafifletebilirsiniz. Uzmanlar aşağıdaki ev çözümlerini denemenizi önerir:

  • Daha fazla su için: Gösterişli değil, ama işe yarıyor! “Ağzınızdaki acı tadı tedavi etmek için yapabileceğiniz en önemli şey yeterince su içmektir,” diyor uzmanlar. Sade suyu sevmiyor musunuz? Şekersiz hindistan cevizi suyu, bitki çayları ve maden suyunu deneyin.
  • Şekersiz sakız çiğneyin: Şekersiz sakız çiğnemek tükürük üretimini teşvik eder. Bu ekstra tükürük, ağızda kalan yiyecek parçacıklarını hareket ettirerek, bakterilerle savaşarak ve ağzınızdaki fazla asidi gidererek nefesinizi tazeler.
  • Karbonatlı su ile gargara yapmayı deneyin: Bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı karbonat ekleyin, ağzınızda biraz çalkalayın ve tükürün. Anti-inflamatuar özelliklerinin ötesinde, karbonat kokuları ve asitliği nötralize etmek için harikadır.
  • Buz parçaları emin: Eğer kötü bir sabah bulantınız varsa veya kemoterapi görüyorsanız, mide bulantısı yeterince su içmeyi daha da zorlaştırabilir. Buz parçaları emmek, su alımınızı (yavaşça) artırmanın ve tükürük bezlerinizi aktive etmenin harika bir yoludur.
Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

Son Düşünceler

Ağzınızdaki acı bir tat yüzünden doktora gitmek saçma görünebilir, ancak geçmiyorsa veya kötüleşiyorsa, yapmanız gereken tam olarak budur. Tat alma duyunuzu etkileyebilecek birçok başka sağlık sorunu vardır, örneğin:

  • Diyabet
  • Tiroid hastalıkları
  • Sinir hasarı
  • Kafa yaralanmaları
  • Beyin rahatsızlıkları
  • Karaciğer hastalığı
  • Böbrek hastalığı

Eğer acı tat bir haftadan uzun sürerse veya başka belirtileriniz varsa doktorunuzla konuşmanız önerilir.

“Anormal kilo kaybı, yorgunluk veya başka şekillerde hasta hissetme gibi ağzınızın ötesine geçen belirtileriniz varsa, ağzınızdaki kötü tat başka bir şeyin işareti olabilir,” diye açıklıyor uzmanlar. “Diyabet ve karaciğer hastalığı gibi durumlar bazen bu tür ince belirtilerle başlayabilir, bu yüzden ciddiye almanız gerekir.”

Bir doktor, kesin nedeni belirlemenize ve tat alma duyunuzun tekrar normale dönmesine yardımcı olabilir

Yasal Uyarı ve Sorumluluk Reddi: Bu blogda yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihteki mevcut bilimsel verilere dayanarak hazırlanmıştır. Söz konusu bilgiler, profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Sağlığınızla ilgili herhangi bir soru, endişe veya ihtiyaç durumunda, lütfen bir doktora ya da yetkin bir sağlık kuruluşuna başvurunuz. Bu blogda sunulan bilgilerin kullanımı tamamen okuyucunun sorumluluğundadır. Blog sahibi, yazarlar veya bağlı kuruluşlar, bu içeriklerin doğruluğu, güncelliği veya eksiksizliği konusunda herhangi bir garanti vermez ve bu bilgilerin kullanımından kaynaklanabilecek doğrudan veya dolaylı herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz. Sağlık durumunuza ilişkin kararlar almadan önce, mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız gerektiğini unutmayınız. Bu blog, tıbbi bir hizmet sunmamakta olup yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

0
Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

Garip ama şaşırtıcı derecede yaygın bir deneyimdir: Kendi ağzınızın tadından tiksinmek. Peki, ağzınızdaki bu ani acı tadın sebebi ne olabilir? Ciddi bir durum olabilir mi?

Bir aile hekimi, ağzınızda acı bir tat olmasının 10 olası nedenini, bundan nasıl kurtulabileceğinizi ve ne zaman bir doktora başvurmanız gerektiğini paylaşıyor.

Ağızda Acı Tat Nedenleri

Ağzınızda acı, keskin bir tat olmasının birçok nedeni vardır. İşte en yaygın olanlarından bazıları.

1. Susuzluk (Dehidrasyon)

Eğer ağzınızın tadı kötüyse, uzmanların ilk kontrol etmeniz gerektiğini söylediği şey hidrasyon seviyenizdir.

“İnsanların ağızlarında kötü bir tat olmasının en yaygın nedenlerinden biri yeterince sıvı tüketmemeleridir,” diye açıklıyorlar. Bu sorun yaşlandıkça daha da kötüleşir — ve bunun tek nedeni susuzluk tepkimizin zayıflaması değildir.

“Susayıp susamadığımızı düşünmemeyi öğreniyoruz,” diye belirtiyor uzmanlar. “Gün içinde bir şekilde idare ediyor ve çocukken aldığımız küçük sinyallere dikkat etmiyoruz.” Bu davranışı değiştirmek, ağzınızdaki acı tattan kurtulmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir.

2. Ağız Sağlığı Sorunları

Ciddi diş çürükleri, enfeksiyonlar, apseler ve hatta ağız kanserleri bile ağzınızda hoş olmayan acı bir tada neden olabilir.

“Birçok insan maliyetli olabileceği için diş sorunlarıyla ilgilenmeyi erteliyor. Ancak düzenli olarak bir diş hekimine görünmek gerçekten önemli,” diyor uzmanlar.

İyi bir ağız hijyeni de aynı derecede önemlidir.

“Dişlerinizi düzgün fırçalamamak ve diş ipi kullanmamak, ağzınızda plak ve bakteri birikmesine izin verir, bu da size kötü bir tat bırakabilir,” diye devam ediyorlar. Bu yüzden günde en az iki kez dişlerinizi fırçaladığınızdan ve en az bir kez diş ipi kullandığınızdan emin olun.

3. İlaçlar

Acı tat ve ağız kuruluğu, aşağıdakilerin yaygın yan etkileridir:

  • Reçeteli ilaçlar
  • Reçetesiz satılan ilaçlar
  • Vitaminler
  • Takviyeler
  • Baş ve boyun kanserleri için radyoterapi

Eğer ağzınızdaki kötü tattan bir ilaç veya tedavinin sorumlu olma ihtimali varsa, doktorunuzla konuşun.

4. Burun Tıkanıklığı

İster bir sinüs enfeksiyonu ister mevsimsel alerjiler, soğuk algınlığı veya COVID-19 ile mücadele ediyor olun, burun tıkanıklığı tat alma duyunuzu olumsuz etkileyebilir. Bu kısmen iltihaplanmadan, kısmen de koku alma duyumuzun tatları nasıl algıladığımızı etkilemesinden kaynaklanır.

“Burun tıkanıklığı, burnunuz yerine ağzınızdan nefes almanıza neden oluyorsa özellikle sorunludur,” diye açıklıyor uzmanlar. “Ağızdan nefes almak, dilinizin ve ağzınızın kurumasına neden olur, bu da acı hissini artırır.”

Ve acı bir tesadüf olarak: Antihistaminikler ve dekonjestanlar da bu hoş olmayan tada neden olabilir!

5. Asit Reflü

Eğer daha önce mide yanması yaşadıysanız, ağzınızda kötü bir tat bırakabildiğini bilirsiniz. İyi haber şu ki: Genellikle evde reçetesiz antiasitler ve diyetinizde yapacağınız küçük değişikliklerle tedavi edilebilir.

“Yemekten hemen sonra yatmayın,” diye tavsiye ediyor uzmanlar. “Mideniz ne kadar şişkin olursa, asidin midenizden yemek borunuza ve ağzınıza sıçrama olasılığı o kadar artar. Yatağınızın başını yaklaşık 10-15 cm kadar kitap veya bloklarla yükseltebilirsiniz. Bu şekilde yerçekimi düşmanınız değil, dostunuz olur.” Yatağınızı ayarlayamıyorsanız, bunun yerine bir reflü yastığı kullanmayı deneyin.

Eğer düzenli olarak asit reflü yaşıyorsanız, bir doktora görünün. Mide yanmasından daha yoğun tedavi gerektiren gastroözofageal reflü hastalığınız (GERD) olabilir.

6. Enfeksiyonlar

Ağzınızda kötü bir tat bırakabilen tek durumlar diş ve üst solunum yolu enfeksiyonları değildir. Diğer yaygın nedenler şunlardır:

  • Ağız pamukçuğu: Ağız veya dildeki mantar enfeksiyonları ağzınızın tadını bozabilir. Ayrıca dilinizde beyaz lekelerin ortaya çıkmasına neden olur.
  • Böbrek enfeksiyonu: Eğer ağzınızdaki acı tadın metalik bir niteliği varsa, bu, atık ürünleri filtreleyen böbreklerinizin bir enfeksiyon nedeniyle zorlandığı anlamına gelebilir.
  • Hepatit: Karaciğeriniz iltihaplıysa, toksinleri vücudunuzdan filtrelemede o kadar iyi bir iş çıkaramaz. Amonyak tadı, hepatit ile mücadele ettiğinizin bir işareti olabilir.

7. Sigara İçmek

Ağzınızdaki o acı tadı, sigarayı bırakmak için uzun nedenler listesine ekleyin. Sigara içmek şu yollarla ağzınızda kötü bir tat bırakabilir:

  • Hem tükürüğünüze hem de ağız dokularınıza zararlı kimyasallar ekleyerek
  • Tat tomurcuklarınıza zarar vererek genel tat alma duyunuzu körelterek
  • Tükürük üretimini azaltarak bu kimyasal tahriş edicilerin daha uzun süre kalmasına izin vererek
  • Diş eti hastalığı, ağız kokusu (halitoz) ve diş çürüğü gibi diş sorunlarına neden olarak

Sigarayı bırakmak sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Ama bu kolay olduğu anlamına gelmez. Alışkanlığı bırakmaya hazır olduğunuzda, bir doktorla konuşun. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır.

8. Hormonal Dalgalanmalar

Östrojen veya progesteron seviyeleriniz değiştiğinde hem tat hassasiyetinizi hem de tat tomurcuklarınızın yenilenme hızını değiştirebilir. Sonuç olarak hem hamilelik hem de menopoz bazen istenmeyen bir “ıyy” hissine eşlik edebilir.

9. Yaşlanma

Yaşlandıkça hem koku hem de tat alma duyunuz değişir — susuzluk mekanizmanız da öyle. İşleri daha da karmaşık hale getirmek için, vücudunuzun sudan oluşan yüzdesi de azalır, bu da susuz kalmayı her zamankinden daha kolay hale getirir.

Evde Uygulanabilecek Çözümler 🏡

Nedenine bağlı olarak, ağzınızdaki o acı tadı kendiniz hafifletebilirsiniz. Uzmanlar aşağıdaki ev çözümlerini denemenizi önerir:

  • Daha fazla su için: Gösterişli değil, ama işe yarıyor! “Ağzınızdaki acı tadı tedavi etmek için yapabileceğiniz en önemli şey yeterince su içmektir,” diyor uzmanlar. Sade suyu sevmiyor musunuz? Şekersiz hindistan cevizi suyu, bitki çayları ve maden suyunu deneyin.
  • Şekersiz sakız çiğneyin: Şekersiz sakız çiğnemek tükürük üretimini teşvik eder. Bu ekstra tükürük, ağızda kalan yiyecek parçacıklarını hareket ettirerek, bakterilerle savaşarak ve ağzınızdaki fazla asidi gidererek nefesinizi tazeler.
  • Karbonatlı su ile gargara yapmayı deneyin: Bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı karbonat ekleyin, ağzınızda biraz çalkalayın ve tükürün. Anti-inflamatuar özelliklerinin ötesinde, karbonat kokuları ve asitliği nötralize etmek için harikadır.
  • Buz parçaları emin: Eğer kötü bir sabah bulantınız varsa veya kemoterapi görüyorsanız, mide bulantısı yeterince su içmeyi daha da zorlaştırabilir. Buz parçaları emmek, su alımınızı (yavaşça) artırmanın ve tükürük bezlerinizi aktive etmenin harika bir yoludur.
Ağızda Acı Tat ve 9 Nedeni

Son Düşünceler

Ağzınızdaki acı bir tat yüzünden doktora gitmek saçma görünebilir, ancak geçmiyorsa veya kötüleşiyorsa, yapmanız gereken tam olarak budur. Tat alma duyunuzu etkileyebilecek birçok başka sağlık sorunu vardır, örneğin:

  • Diyabet
  • Tiroid hastalıkları
  • Sinir hasarı
  • Kafa yaralanmaları
  • Beyin rahatsızlıkları
  • Karaciğer hastalığı
  • Böbrek hastalığı

Eğer acı tat bir haftadan uzun sürerse veya başka belirtileriniz varsa doktorunuzla konuşmanız önerilir.

“Anormal kilo kaybı, yorgunluk veya başka şekillerde hasta hissetme gibi ağzınızın ötesine geçen belirtileriniz varsa, ağzınızdaki kötü tat başka bir şeyin işareti olabilir,” diye açıklıyor uzmanlar. “Diyabet ve karaciğer hastalığı gibi durumlar bazen bu tür ince belirtilerle başlayabilir, bu yüzden ciddiye almanız gerekir.”

Bir doktor, kesin nedeni belirlemenize ve tat alma duyunuzun tekrar normale dönmesine yardımcı olabilir

Yasal Uyarı ve Sorumluluk Reddi: Bu blogda yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihteki mevcut bilimsel verilere dayanarak hazırlanmıştır. Söz konusu bilgiler, profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Sağlığınızla ilgili herhangi bir soru, endişe veya ihtiyaç durumunda, lütfen bir doktora ya da yetkin bir sağlık kuruluşuna başvurunuz. Bu blogda sunulan bilgilerin kullanımı tamamen okuyucunun sorumluluğundadır. Blog sahibi, yazarlar veya bağlı kuruluşlar, bu içeriklerin doğruluğu, güncelliği veya eksiksizliği konusunda herhangi bir garanti vermez ve bu bilgilerin kullanımından kaynaklanabilecek doğrudan veya dolaylı herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz. Sağlık durumunuza ilişkin kararlar almadan önce, mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız gerektiğini unutmayınız. Bu blog, tıbbi bir hizmet sunmamakta olup yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir