Su Arıtma Pompası Nedir ve Ne Zaman Gerekir?

Su arıtma pompası, genellikle “basınç pompası” olarak da adlandırılan, evsel ters ozmoz (RO) su arıtma sistemlerinde membran filtrenin verimli çalışması için gerekli olan su basıncını sağlamak amacıyla kullanılan elektrikli bir bileşendir. Ters ozmoz teknolojisi, suyun yarı geçirgen bir zardan yüksek basınç altında geçirilmesi prensibine dayanır. Eğer şebeke suyu basıncı bu işlem için yeterli değilse, arıtma süreci ya çok yavaşlar ya da hiç gerçekleşmez. İşte bu noktada pompa devreye girerek, gelen suyun basıncını ideal seviyeye yükseltir ve sistemin en iyi performansta çalışmasını garanti eder. Bu nedenle, pompalı su arıtma cihazları elektrikle çalışır.   

Pompa Hangi Durumlarda Zorunludur?

Bir su arıtma cihazında pompaya ihtiyaç olup olmadığı, tamamen cihazın kurulacağı yerdeki şebeke suyu basıncına bağlıdır. Ters ozmoz membranları, verimli bir şekilde su üretebilmek için genellikle en az 3 bar (yaklaşık 45 PSI) basınca ihtiyaç duyar.   

Pompa kullanımı şu durumlarda zorunlu hale gelir:

• Düşük Şebeke Basıncı: Eğer şebeke suyu basıncı 3 barın altında ise, pompasız bir cihaz yeterli suyu üretemez, atık su oranı artar ve arıtma kalitesi düşer. Bu gibi durumlarda pompalı bir model kullanmak şarttır.   
• Köy ve Kasabalar: Şehir merkezlerine uzak, altyapının daha eski olduğu köy ve kasaba gibi yerlerde şebeke basıncı genellikle düşüktür. Bu bölgelerde yaşayanlar için pompalı modeller sıklıkla tercih edilir.   
• Binaların Üst Katları: Yüksek katlı binaların üst dairelerinde, su basıncı alt katlara göre daha düşük olabilir. Bu durumda da pompalı bir cihaz gerekebilir.
• Kuyu Suyu Kullanımı: Kendi su kaynağını (kuyu, sarnıç vb.) kullanan ve basıncı hidrofor ile düzenlenmemiş sistemlerde, gerekli basıncı sağlamak için pompa entegre edilmelidir.

Ancak, binada zaten su basıncını artıran bir hidrofor sistemi varsa veya şebeke basıncı sürekli olarak 4-5 bar gibi ideal seviyelerde ise pompalı bir modele gerek yoktur; pompasız sistemler bu koşullarda verimli bir şekilde çalışacaktır.   

Pompalı ve Pompasız Sistemler Arasındaki Temel Farklar

Pompalı ve pompasız su arıtma cihazları arasındaki temel farklar, çalışma prensipleri ve kullandıkları yardımcı parçalardır:

• Elektrik İhtiyacı: En temel fark budur. Pompalı cihazlar, pompayı ve ilgili sensörleri çalıştırmak için elektriğe ihtiyaç duyar. Pompasız cihazlar ise tamamen mekanik olarak, şebeke suyunun basıncıyla çalışır ve elektrik gerektirmez.   
• Otomatik Kapatma Mekanizması: Pompasız sistemlerde tank dolduğunda su girişini kesen parça mekanik şatof (4 yollu) vana‘dır. Pompalı sistemlerde ise bu görevi yüksek basınç switch’i ile birlikte çalışan elektrikli selenoid valf üstlenir.
• Verimlilik ve Performans: Düşük basınçlı yerlerde pompalı sistemler, pompasız sistemlere göre çok daha verimlidir. Daha hızlı su üretirler, atık su oranları daha düşüktür ve arıtma kaliteleri daha yüksektir. İdeal basınç koşullarında ise her iki sistem de benzer performans gösterir.   
• Kurulum ve Maliyet: Pompalı sistemler, ek parçalar (pompa, adaptör, basınç switch’leri) içerdiği için genellikle pompasız modellere göre biraz daha maliyetli ve kurulumları bir miktar daha karmaşıktır.   

Doğru sistem seçimi, su basıncınızı doğru bir şekilde değerlendirerek başlar. Düşük basınç, ters ozmozun en büyük düşmanıdır ve pompa bu sorunu çözen en etkili çözümdür.

...

Yasal Uyarı ve Sorumluluk Reddi: Bu blogda yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihteki mevcut bilimsel verilere dayanarak hazırlanmıştır. Söz konusu bilgiler, profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Sağlığınızla ilgili herhangi bir soru, endişe veya ihtiyaç durumunda, lütfen bir doktora ya da yetkin bir sağlık kuruluşuna başvurunuz. Bu blogda sunulan bilgilerin kullanımı tamamen okuyucunun sorumluluğundadır. Blog sahibi, yazarlar veya bağlı kuruluşlar, bu içeriklerin doğruluğu, güncelliği veya eksiksizliği konusunda herhangi bir garanti vermez ve bu bilgilerin kullanımından kaynaklanabilecek doğrudan veya dolaylı herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz. Sağlık durumunuza ilişkin kararlar almadan önce, mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız gerektiğini unutmayınız. Bu blog, tıbbi bir hizmet sunmamakta olup yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır.